DORUKTÜRK TV

DORUKTÜRK TV
dorukturk.tv

27 Nisan 2012 Cuma

Ne varsa bizim nesilde var :))


www.arabamonline.com

Bir tutkudur klâsik;
Geçmişten Geleceğe...

Sabih Samur

PEŞİN VEREN - GÖSTERİP VERMEYEN


:))

Lüküs Hayat :))




Lüks hayat her zaman var.
Dün vardı,
Bugün var,
Yarın da olacak...

Fotoğraf emek ister


Fotoğraf: Jessy C. Eykendorp

Gülmek lazım küfür tadında... :)

hayat üç buçukla dört arasındadır



Yaşam üzerine fazla geldiği zaman onu zorlama, biraz duraksa,
Neler olup bittiğine anlam verme.
Mutlaka yanlış bir şey oldu ve
Düşüncelerin ile dileklerin aynı orantıda değildi
ve varlığın ile buluşamadı.
Sorun yok, sadece bekle.
Güneş doğacaktır,
çimler yeşerecektir,
çiçekler açacaktır,
rüzgar esecektir
ve yağmur yağacaktır,
zorlamaya gerek yoktur,
Olması gereken kendiliğinden olur!
İzlemene devam et,
şahitlik güzeldir,
hem olayın dışındasındır hem de içinde,
o bir dengedir,
o anlamlıdır,
şahit ol, tanık ol, olan ile bütünleş,
güzellik olanların içinden filizlenecektir;
zorlamaya gerek yoktur,
olması gereken kendiliğinden olur!..
Hayat üç-buçukla dört arasındadır. ..
Ya üç-buçuk atarsın,
ya da dört dörtlük yaşarsın...


Neyzen Tevfik

17 Nisan 2012 Salı

Yalnız olma hâli...


Aslında hepimiz yalnızız kendi kalabalıklığımızda...

Sabih Samur

Gökyüzünde Bir Yıldız Olsaydım İlk Sana Kayardım


Lütfen aracın Ford olmasından etkilenmeden ve güzelim Türkçemizi başka yönlere çekmeden,
benim yaptığım gibi yapın ve bu kamyon arkası sözdeki romantizmi yakalayın.
Ve ya bildiğiniz gibi yapın; gülüp geçin.
Sevgiyle Kalın.
Türkçe Kalın.

Sabih Samur

11 Nisan 2012 Çarşamba

1967 Model Olmak ve Amerika

1967 modeller, yani, doğumlular maalesef, çok şanssızdırlar. 68 kuşağında yer alamamışlardır.
Malum o sıralar henüz dünya işleriyle değil süt emme işleriyle meşguldürler.
O yüzden “biz 68 kuşağı olarak” diye başlayan havalı ve cakalı cümleler kuramazlar.
1980 darbesinde ise yine yirmili yaşlarda olmadıkları ve henüz 13 yaşında oldukları için o günleri çocuk olgunluğunda yaşamışlar, asker ağabeylerinin G-3 piyade tüfeklerini yakından görme imkanı bulmuşlardır.
Sanırım bu yüzden bu kuşak genelde askeri sever. Ağabeyleri gibi sağcı veya solcu ayrımını bilmezler.
Genelde Atatürk Milliyetçisidirler.
Bir sonraki kuşak olarak adlandırabileceğimiz Özal’ın çocukları da diyebileceğimiz nesille kopukturlar.
Onları anlamakta zorlanırlar.
Şu an kullandıkları “msn” ve “e-posta”nın şirket içi haberleşme versiyonu olan manuel sistem “dahili muhaberat”ı görmüş ender bir nesildir 1967 modeller…
Çocuklukları Amerikan arabalarıyla geçmiştir. O yıllar şoförlüğün meslekten sayıldığı ve itibar gördüğü ve çocukların babalarıyla ve babalarının mesleğiyle gurur duyduğu yıllardır.
TRT’de kovboy filmleri seyrederek büyümüşler, her Kızılderili öldürüldüğünde kovboydan taraf olmuşlardır.
Oyunları arasında, Uzay Yolu ve Mr. Spak olmak, onu oynamak vardır.
Duygusal ve hayalperesttirler.
Amerikalıları bu yaşa kadar dost ve müttefik olarak görmüşlerdir.
Kimileri bu yüzden eğitimini Amerika’da yapmış ve ülkesine dönmüş kimileri ise bu kutsal(?) ülkeye yerleşmeyi yeğlemiştir. Kimileri Amerika tarafından görevlendirilerek, Amerika’nın kutsal çıkarlarını korumak ve kollamak için görevlendirilmiş olarak ülkemize geri gönderilmiştir.
Bu arada Ali Babacan’da 1967 modeldir.
Neyse tatlı bir Pazar yazısı yazmak için oturduğumuz bilgisayarın başına yine Amerika’yı dilimize dolayarak devam ediyoruz.Düşünebiliyor musunuz, sevgili dostlar, ne aptal bir yönetim sergiliyor Amerika’yı yönettiğini zanneden bu zevat? Sen bir ülkeyi 50-60 sene maddi manevi destekle, Küçük Amerika yaratmaya çalış. Sonra aptalca stratejiler ve bunları yaratan Derin ABD yüzünden, senden nefret eden bir ülke (Türk Milleti) ve hatta Dünya yarat!
En sevdiğim araba 1976 model Nova’dır.
43 yaşında olmama rağmen hâlâ Converse giyerim ve giymekten de müthiş zevk alırım ama tüm bunlara rağmen Amerika’ya kızgınlığım, daha doğrusu Derin Amerika’ya kızgınlığım, hâd safhadadır.
Yazılarımı sürekli takip edenler bunu yakından bilirler.
Umarım, bir gün, bu ülke doğru eller tarafından yönetilir ve dünya barışa tekrar kavuşur.
Kim bilir belki de bunu bir 67’li yapar…
Sabih Samur

9 Nisan 2012 Pazartesi

AĞVA, Bir İstanbul Masalı



Özür dilerim İstanbul



Ülke meseleleri ve Tekstille geçmekte olan ömrüme bir renk katmak istedim.

Sonu gelmeyen gerginliğim, iş hayatındaki maddi ve manevi kayıplar,

ülkemin sorunlarında yazıp, çizmekten öteye gidememek...

Diğer taraftan ilerlemekte olan yıllar...

Ve maalesef yaşayamadığım bir İstanbul.


Bu site; "İSTANBULLU", İstanbul'dan özür dilemek adına ve belki kaçmak üzere olan vapuru yakalamak için yapılan son bir hamle...

Sevenlerime Sevgilerimle

Sabih Samur
26 ARALIK 2008 Cuma