27 Nisan 2012 Cuma
Ne varsa bizim nesilde var :))
Etiketler:
arabamonline.com,
Klasik Otomobiller,
Sabih Samur
PEŞİN VEREN - GÖSTERİP VERMEYEN
Etiketler:
İstanbul,
İSTANBULLU,
Karikatür,
Mutsuz Kadıncıklar,
Sabih Samur,
Yorgun Pikap
Lüküs Hayat :))
Fotoğraf emek ister
Gülmek lazım küfür tadında... :)
Etiketler:
Estaçi Gümüş,
Gökhan Yalçın,
İstanbul,
İSTANBULLU,
PBY TV,
Seyr-i Alem
hayat üç buçukla dört arasındadır
Yaşam üzerine fazla geldiği zaman onu zorlama, biraz duraksa,
Neler olup bittiğine anlam verme.
Mutlaka yanlış bir şey oldu ve
Düşüncelerin ile dileklerin aynı orantıda değildi
ve varlığın ile buluşamadı.
Sorun yok, sadece bekle.
Güneş doğacaktır,
çimler yeşerecektir,
çiçekler açacaktır,
rüzgar esecektir
ve yağmur yağacaktır,
zorlamaya gerek yoktur,
Olması gereken kendiliğinden olur!
İzlemene devam et,
şahitlik güzeldir,
hem olayın dışındasındır hem de içinde,
o bir dengedir,
o anlamlıdır,
şahit ol, tanık ol, olan ile bütünleş,
güzellik olanların içinden filizlenecektir;
zorlamaya gerek yoktur,
olması gereken kendiliğinden olur!..
Hayat üç-buçukla dört arasındadır. ..
Ya üç-buçuk atarsın,
ya da dört dörtlük yaşarsın...
Neyzen Tevfik
Etiketler:
Hayat,
İstanbul,
İSTANBULLU,
Neyzen Tevfik,
Sabih Samur,
Şiir
25 Nisan 2012 Çarşamba
Yaşamın içinden...
20 Nisan 2012 Cuma
İstanbul'un Martısı
Etiketler:
Deniz,
FOTOĞRAF,
İstanbul,
İSTANBULLU,
Köşe yazarı Sabih Samur,
MARTI,
Mavna,
Sabih Samur
DÖNENCE, Sabih Samur
Etiketler:
Dönence,
Köşe yazarı Sabih Samur,
Sabih Samur
17 Nisan 2012 Salı
Yalnız olma hâli...
Etiketler:
FOTOĞRAF,
İSTANBULLU,
Sabih Samur,
Yalnızlık
Gökyüzünde Bir Yıldız Olsaydım İlk Sana Kayardım
Lütfen aracın Ford olmasından etkilenmeden ve güzelim Türkçemizi başka yönlere
çekmeden,
benim yaptığım gibi yapın ve bu kamyon arkası sözdeki romantizmi
yakalayın.Ve ya bildiğiniz gibi yapın; gülüp geçin.
Sevgiyle Kalın.
Türkçe Kalın.
Sabih Samur
Etiketler:
FOTOĞRAF,
İSTANBULLU,
Kamyon,
Sabih Samur,
Türkçe,
Yıldız
16 Nisan 2012 Pazartesi
Ropörtaj
Etiketler:
Ayakkabı Sektörü,
DorukTürk TV,
İstanbul,
İSTANBULLU,
Oba Tanıtım,
Sabih Samur,
Show TV
İstanbul
Etiketler:
Deniz,
FOTOĞRAF,
İstanbul,
İSTANBULLU,
Sabih Samur,
Sirkeci,
Vapur
Gönül Dostları
Etiketler:
Güzelce,
İstanbul,
İSTANBULLU,
Küstüm Restaurant,
Latif Doğan,
Sabih Samur
14 Nisan 2012 Cumartesi
Hüzün ve Kadın
Etiketler:
Atatürk Milliyetçisi,
Deniz,
FOTOĞRAF,
HÜZÜN,
İstanbul,
İSTANBULLU,
KADIN,
Sabih Samur
11 Nisan 2012 Çarşamba
1967 Model Olmak ve Amerika
1967 modeller, yani, doğumlular maalesef, çok şanssızdırlar. 68 kuşağında yer alamamışlardır.
Malum o sıralar henüz dünya işleriyle değil süt emme işleriyle meşguldürler.
O yüzden “biz 68 kuşağı olarak” diye başlayan havalı ve cakalı cümleler kuramazlar.
1980 darbesinde ise yine yirmili yaşlarda olmadıkları ve henüz 13 yaşında oldukları için o günleri çocuk olgunluğunda yaşamışlar, asker ağabeylerinin G-3 piyade tüfeklerini yakından görme imkanı bulmuşlardır.
Sanırım bu yüzden bu kuşak genelde askeri sever. Ağabeyleri gibi sağcı veya solcu ayrımını bilmezler.
Genelde Atatürk Milliyetçisidirler.
Bir sonraki kuşak olarak adlandırabileceğimiz Özal’ın çocukları da diyebileceğimiz nesille kopukturlar.
Onları anlamakta zorlanırlar.
Şu an kullandıkları “msn” ve “e-posta”nın şirket içi haberleşme versiyonu olan manuel sistem “dahili muhaberat”ı görmüş ender bir nesildir 1967 modeller…
Çocuklukları Amerikan arabalarıyla geçmiştir. O yıllar şoförlüğün meslekten sayıldığı ve itibar gördüğü ve çocukların babalarıyla ve babalarının mesleğiyle gurur duyduğu yıllardır.
TRT’de kovboy filmleri seyrederek büyümüşler, her Kızılderili öldürüldüğünde kovboydan taraf olmuşlardır.
Oyunları arasında, Uzay Yolu ve Mr. Spak olmak, onu oynamak vardır.
Duygusal ve hayalperesttirler.
Amerikalıları bu yaşa kadar dost ve müttefik olarak görmüşlerdir.
Kimileri bu yüzden eğitimini Amerika’da yapmış ve ülkesine dönmüş kimileri ise bu kutsal(?) ülkeye yerleşmeyi yeğlemiştir. Kimileri Amerika tarafından görevlendirilerek, Amerika’nın kutsal çıkarlarını korumak ve kollamak için görevlendirilmiş olarak ülkemize geri gönderilmiştir.
Bu arada Ali Babacan’da 1967 modeldir.
Neyse tatlı bir Pazar yazısı yazmak için oturduğumuz bilgisayarın başına yine Amerika’yı dilimize dolayarak devam ediyoruz.Düşünebiliyor musunuz, sevgili dostlar, ne aptal bir yönetim sergiliyor Amerika’yı yönettiğini zanneden bu zevat? Sen bir ülkeyi 50-60 sene maddi manevi destekle, Küçük Amerika yaratmaya çalış. Sonra aptalca stratejiler ve bunları yaratan Derin ABD yüzünden, senden nefret eden bir ülke (Türk Milleti) ve hatta Dünya yarat!
En sevdiğim araba 1976 model Nova’dır.
43 yaşında olmama rağmen hâlâ Converse giyerim ve giymekten de müthiş zevk alırım ama tüm bunlara rağmen Amerika’ya kızgınlığım, daha doğrusu Derin Amerika’ya kızgınlığım, hâd safhadadır.
Yazılarımı sürekli takip edenler bunu yakından bilirler.
Umarım, bir gün, bu ülke doğru eller tarafından yönetilir ve dünya barışa tekrar kavuşur.
Kim bilir belki de bunu bir 67’li yapar…
Sabih Samur
Malum o sıralar henüz dünya işleriyle değil süt emme işleriyle meşguldürler.
O yüzden “biz 68 kuşağı olarak” diye başlayan havalı ve cakalı cümleler kuramazlar.
1980 darbesinde ise yine yirmili yaşlarda olmadıkları ve henüz 13 yaşında oldukları için o günleri çocuk olgunluğunda yaşamışlar, asker ağabeylerinin G-3 piyade tüfeklerini yakından görme imkanı bulmuşlardır.
Sanırım bu yüzden bu kuşak genelde askeri sever. Ağabeyleri gibi sağcı veya solcu ayrımını bilmezler.
Genelde Atatürk Milliyetçisidirler.
Bir sonraki kuşak olarak adlandırabileceğimiz Özal’ın çocukları da diyebileceğimiz nesille kopukturlar.
Onları anlamakta zorlanırlar.
Şu an kullandıkları “msn” ve “e-posta”nın şirket içi haberleşme versiyonu olan manuel sistem “dahili muhaberat”ı görmüş ender bir nesildir 1967 modeller…
Çocuklukları Amerikan arabalarıyla geçmiştir. O yıllar şoförlüğün meslekten sayıldığı ve itibar gördüğü ve çocukların babalarıyla ve babalarının mesleğiyle gurur duyduğu yıllardır.
TRT’de kovboy filmleri seyrederek büyümüşler, her Kızılderili öldürüldüğünde kovboydan taraf olmuşlardır.
Oyunları arasında, Uzay Yolu ve Mr. Spak olmak, onu oynamak vardır.
Duygusal ve hayalperesttirler.
Amerikalıları bu yaşa kadar dost ve müttefik olarak görmüşlerdir.
Kimileri bu yüzden eğitimini Amerika’da yapmış ve ülkesine dönmüş kimileri ise bu kutsal(?) ülkeye yerleşmeyi yeğlemiştir. Kimileri Amerika tarafından görevlendirilerek, Amerika’nın kutsal çıkarlarını korumak ve kollamak için görevlendirilmiş olarak ülkemize geri gönderilmiştir.
Bu arada Ali Babacan’da 1967 modeldir.

En sevdiğim araba 1976 model Nova’dır.
43 yaşında olmama rağmen hâlâ Converse giyerim ve giymekten de müthiş zevk alırım ama tüm bunlara rağmen Amerika’ya kızgınlığım, daha doğrusu Derin Amerika’ya kızgınlığım, hâd safhadadır.
Yazılarımı sürekli takip edenler bunu yakından bilirler.
Umarım, bir gün, bu ülke doğru eller tarafından yönetilir ve dünya barışa tekrar kavuşur.
Kim bilir belki de bunu bir 67’li yapar…
Sabih Samur
Etiketler:
1967,
Ali Babacan,
Amerika,
Atatürk Milliyetçisi,
İstanbul,
İSTANBULLU,
Nova,
Sabih Samur
9 Nisan 2012 Pazartesi
AĞVA, Bir İstanbul Masalı
Özür dilerim İstanbul
Ülke meseleleri ve Tekstille geçmekte olan ömrüme bir renk katmak
istedim.
Sonu gelmeyen gerginliğim, iş hayatındaki maddi ve manevi kayıplar,
ülkemin sorunlarında yazıp, çizmekten öteye gidememek...
Diğer taraftan ilerlemekte olan yıllar...
Ve maalesef yaşayamadığım bir İstanbul.
Bu site; "İSTANBULLU", İstanbul'dan özür dilemek adına ve belki
kaçmak üzere olan vapuru yakalamak için yapılan son bir hamle...
Sevenlerime Sevgilerimle
Sabih Samur
26 ARALIK 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)